Bulunmasını en imkansız gördüğümüz kayıplarımız bile, aslında bir yağmur damlası kadar da olsa, bulma ümidimiz olduğundan hala bizi yıkamamıştır. Düşünüyorum bazen o yağmur damlası da uçup giderse başka neye tutunabilirim...
Hayatımın sonbaharları hep huzur verdi bana, yalnız değildim herşey benim gibiydi, bazen yapraklarını döken ağaclara benzettim kendimi, bazen göç eden kuşlarda gördüm bir yanımı, en güneşli sabahlarda bedenimi sarsan; tenimi, yüreğim gibi üşüten, üstümdekilere sımsıkı sarılmamı sağlayan rüzgar, tanıdığım bazı insanlara benzerdi... Beni her şeye rağmen yalnızlığa razı ederdi sonbaharlar, isyanlarımı dindiren mevsimim...
birihtimaldi
6 Ekim 2011 Perşembe
2 Ekim 2011 Pazar
tam 22 yıl olmuş...
Zaman akıp gidiyor, kimse umurunda olmadan. Bazılarının işine geliyor bazılarını isyan ettiriyor ama hep geç kalmışlık hissi uyandırıyor... Zihnimde hep geçmişimin anıları yada bugünüm için kurduğum hayallerim var. Avuçlarımda biraz mutluluk kırıntısı ama yığınla yaşanmışlık var, biraz siyah yer yer beyaz aslında sonuçta tekrarı olmayan bir hayatın tükenmişliği var. Gerçekten her geçen yıl büyüyor muyuz sandığımız gibi, yoksa tam aksine sona yaklaşmanın hüznünü mü biriktiriyoruz arka cebimizde; gittikçe küçülerek bu yükün altında...
Yaşım bir daha arttı bugün hep neden aradığım şu hayatımda, zamanın beni düşünmeye, hapsettiği bu yıllarım, kelimelerin ve cümlelerin gizemini kalkan yaptığım en korkak yıllarım oldu belkide... Karşısına çıkmak isterdim tüm pişmanlıklarımın, ifadelerimin en direk haliyle...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)